yenilenebilir enerji - Turkish English Dictionary

yenilenebilir enerji

Meanings of "yenilenebilir enerji" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
yenilenebilir enerji renewable energy n.
In addition, the European Union launched a 'coalition of the willing' on renewable energy.
Buna ek olarak, Avrupa Birliği yenilenebilir enerji konusunda bir 'istekliler koalisyonu' başlattı.

More Sentences
yenilenebilir enerji renewables n.
This European legislation will help to increase the share of renewables in the electricity market.
Bu Avrupa mevzuatı, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik piyasasındaki payının artırılmasına yardımcı olacaktır.

More Sentences
Trade/Economic
yenilenebilir enerji renewable energy n.
Still on the subject of energy, the EU also launched in Johannesburg the Renewable Energy Coalition.
Enerji konusuna dönecek olursak, AB Johannesburg'da Yenilenebilir Enerji Koalisyonu'nun da lansmanını yaptı.

More Sentences
Politics
yenilenebilir enerji renewable energy n.
By developing biofuels and other renewable energies we are contributing to increased security of supply.
Biyoyakıtları ve diğer yenilenebilir enerjileri geliştirerek arz güvenliğinin arttırılmasına katkıda bulunuyoruz.

More Sentences
Technical
yenilenebilir enerji renewable energy n.
We agree that renewable energy and energy efficiency are key solutions.
Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin kilit çözümler olduğu konusunda hemfikiriz.

More Sentences
Construction
yenilenebilir enerji renewable energy n.
In fact, renewable energies unquestionably provide a way of achieving these objectives.
Aslında, yenilenebilir enerjiler tartışmasız bir şekilde bu hedeflere ulaşmanın bir yolunu sunmaktadır.

More Sentences
Technical
yenilenebilir enerji regenerative energy n.
Environment
yenilenebilir enerji alternative energy n.

Meanings of "yenilenebilir enerji" with other terms in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
Trade/Economic
yenilenebilir enerji kaynakları renewable energy sources n.
In this context, the integration of renewable energy sources constitutes an important factor.
Bu bağlamda yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu önemli bir faktör oluşturmaktadır.

More Sentences
Environment
yenilenebilir enerji kaynakları renewable energy sources n.
The most important renewable energy source is hydroelectric power.
En önemli yenilenebilir enerji kaynağı hidroelektrik enerjidir.

More Sentences
General
yenilenebilir enerji kaynaklarını azaltmak reduce renewable energy sources v.
Trade/Economic
küçük ölçekli yenilenebilir enerji üreticisine yapılan piyasa değeri üstündeki ödeme feed-in tariff n.
Law
yenilenebilir enerji kanunu renewable energy law n.
yenilenebilir enerji yasası renewable energy law n.
Politics
uluslararası yenilenebilir enerji ajansı international renewable energy agency n.
yenilenebilir enerji kaynağı renewable energy resource n.
yenilenebilir enerji kaynakları renewable energy resources n.
Institutes
avrupa yenilenebilir enerji birliği european association for renewable energies n.
yenilenebilir enerji genel müdürlüğü directorate general of renewable energy n.
yenilenebilir enerji genel müdürlüğü general directorate of renewable energy n.
Technical
yenilenebilir enerji kaynağı renewable energy source n.
(enerji kaynağı) yenilenebilir soft adj.
yenilenebilir enerji kaynağı kullanan soft adj.
Automotive
yenilenebilir enerji kaynağı renewable energy source n.
Environment
avrupa yenilenebilir enerji konseyi european renewable energies council (erec) n.
şebekeye bağlı yenilenebilir enerji grid-connected renewable energy n.
yenilenebilir enerji kaynakları renewable energy sources (res) n.
yenilenebilir enerji kaynaklarının belgelendirilmesi ve desteklenmesine i̇lişkin yönetmelik the regulation on certification and support of renewable energy resources n.